CHP’li Uzgel: AKP Amerikancı bir döneme girdi
CHP’nin Dış Politikadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İlhan Uzgel, AKP iktidarının şu anda “Amerikancı bir çizgide” ilerlediğini ve “ödün verme döneminde” olduğunu söyleyerek, ABD Başkanı olarak kim seçilirse seçilsin durumun Türkiye’nin aleyhine olduğunu kaydetti.
ABD Başkan Joe Biden’ın Kasım ayındaki seçim yarışından çekilmesinin ardından Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump’ın yeniden seçilip seçilemeyeceği ve Türkiye-ABD ilişkilerinin nasıl seyredeceğine ilişkin tartışmalar devam ediyor.
DW Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Uzgel, Trump’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile siyaset tarzı açısından çok örtüşen bir lider olduğunu söylerken, Rusya’dan alınan S-400’leri ya da rahip Andrew Brunson krizini hatırlatarak şuna dikkat çekti:
“Trump dönemi Türkiye’nin dış politikada ABD ile çok sorun yaşadığı bir dönemdi. Belki yönetimde o sırada başka biri olsa daha sert tepki gösterebilirdi. Muhtemelen Trump Türkiye’ye tepkileri biraz engellemiş bile olabilir.”
Uzgel, şu an ise Türkiye’nin 2017-2020 arasındaki aynı çizgide olmadığını söyleyerek, “Böyle tanımlamaları çok sevmemekle birlikte AKP şu an Amerikancı bir döneme girdi” diye konuştu.
Trump’ın Erdoğan’ı Beyaz Saray’da ağırlayabileceğini ve Biden ile yaşanan mesafe sıkıntısının artık yaşanmayabileceğini belirten Uzgel, şunları kaydetti:
“Erdoğan Biden beni çağıracak mı, bir görüşme olacak mı diye çok bekledi ama olmadı. Trump’ta böyle olmaz. Ancak Trump’ın da öngörülemez bir yanı var. AKP iktidarı kendisiyle birlikte Türkiye’yi de zayıflattı. Çok ödün verir bir pozisyona soktu. Türkiye artık ödün verme dönemine girdi. Şu an bu dönemde yaşıyoruz. O yüzden Trump da olsa Biden de olsa aslında durum Türkiye’nin aleyhine.”
CHP Şam’a gidecek mi?
Türkiye ile Suriye yönetimi arasında bir yakınlaşmanın konuşulduğu bugünlerde CHP’nin de Genel Başkan Özgür Özel başkanlığındaki bir heyetle Şam’a gitme ihtimali söz konusu.
Uzgel, bu ziyaretin Avrupa’daki bir ülkeye gitmek kadar kolay olmayacağına dikkat çekerek, görüşme ve temasların sürdüğünü ancak ziyaretin henüz tam anlamıyla netleşmediğini belirtti.
“Halen çatışma içindeki bir ülke. Ülke üzerinde tam egemenliğini sağlayamayan bir rejim var. Hükümet sizinle bir görüşme yapsa Rusya’sı var, İran’ı var, başka faktörler var. O yüzden Orta Doğu’da bu işler biraz daha ağır, biraz daha komplike gidiyor. Genel olarak böyle bir süreç yaşıyoruz. Ama görüşme her an olabilir. Suriye tarafından haber bekliyoruz. Olursa zaten herkesin haberi olacak, duyulur.”
Erdoğan ile Esad arasında yapılacağı yazılıp çizilen ama hala bir netlik olmayan görüşme için de konuşan Uzgel, şunları kaydetti:
“Orada çok üzücü bir nokta var. Düşünün Türkiye yıllardır ‘Biz bu bölgenin lideriyiz. Bölgede sorunları biz çözeriz’ deyip dururken, bir baktık Irak Türkiye ile Suriye’nin arasını yapıyor. Bu aslında diplomatik bir çöküştür, diplomatik bir düşüştür.”
Uzgel, Esad için Erdoğan ile görüşmesini gerektirecek bir motivasyonun çok fazla olmadığına da dikkat çekerek, “Esad’ı kendisini devirmeye çalışmış bir liderle görüşmeye itecek çok fazla nedeni yok. CHP ise öyle değil. CHP’nin Suriye sorunu konusunda bir bagajı yok ve Erdoğan hükümetlerinin izlediği politikaya hep karşı çıktı” dedi.
CHP, Suriye sorunu için ne öneriyor?
Suriye sorununun çözümü için CHP olarak nasıl bir yol haritaları olduğunun sorulmasına karşılık ise Uzgel şöyle konuştu:
“Suriye çok boyutlu, çok karmaşık bir konu. Yani tek bir boyutunu bile ele alsanız çözmesi çok zor. Bunun farkındayız. Türkiye şu an çok sıkışmış durumda. Ne askeri operasyon yapabiliyor ne asker çekebiliyor. Ne Esad’la görüşebiliyor ne ÖSO’yu memnun edebiliyor. Amerika ile Rusya arasına, Esad’la ÖSO arasına sıkışmış durumda.”
Uzgel şu anda Rusya’nın Şam yönetimini güçlendirecek her şeyi denediğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şam yönetiminin bir miktar güçlenmesi ve yalıtılmışlıktan uzaklaşması biraz Putin’i rahatlatıyor. Erdoğan yönetiminin Esad’la görüşmesi ayrıca Batı ile ilişkilerini zedeler. Putin biraz da bu yüzden zorluyor ve Erdoğan bu yüzden tedirgin. Dikkat ederseniz Esad tarafında güçlü bir irade yok. Çünkü görüşerek elde edeceği bir şey yok. Esad bunu defalarca söyledi.”
Ankara ile Şam arasında istihbarat ve diğer birimler arasında teknik görüşmelerin yapıldığını ancak hiçbir sonuç çıkmadığını da söyleyen Uzgel, Rusya’nın çok bastırması durumunda Erdoğan ile Esad görüşmesinin yine de mümkün olabileceğini ama özünde böyle bir görüşmeden sorunun çözümüne yönelik bir şey elde edilemeyeceğini ifade etti.
Suriye sorununun çözümü için kurdukları çalışma grubuyla ön hazırlık yaptıklarını ve mülteciler, İdlib, ÖSO gibi sorunların çözümlenmesi için alt komiteler kurulması gerektiğini söyleyen Uzgel, “Hiçbir sorun bu kadar karmaşık değil. Hiçbir sorun bu kadar ağır değil. Bunun ağırlığına uygun bir hazırlık yapıyoruz” dedi.
Uzgel, bugünlerde çok konuşulan ABD’nin Suriye’den çekilme ihtimali ile ilgili ise şunları kaydetti:
“Ben Amerika’nın Suriye’den çekilmesi ihtimalini düşük buluyorum. Bu Amerikan tarihinin en maliyetsiz, en düşük maliyetli operasyonlarından biri. Tahminen 900 askeri var. Zaten o bölgenin giderlerini petrole el koyarak karşılıyor. Asker de kaybetmiyor. Büyük bir askeri yığınak da yok. Ekonomik maliyeti yani Afganistan’la, Irak’la karşılaştırdığınızda çok düşük. Amerikan toplumu muhtemelen Suriye’de Amerikan askeri olduğunun çok farkında da değil. O nedenle Trump istese bile Pentagon’un tekrar direneceğini düşünüyorum.”
DW Türkçe’ye engelsiz nasıl erişebilirim?