Deprem Sonrası Bölgede Akciğer Sağlığı Sorunları Artıyor
TORAKS Derneği heyeti, Adıyaman ve Malatya’da göğüs hastalıkları uzmanlarıyla görüştü. Ziyaretin ardından yayımlanan raporda, deprem sonrası dönemde bölgede görülen başlıca akciğer sağlığı sorunlarının astım ve KOAH alevlenmeleri ile pnömonilerde yaşanan artış ve toza maruziyet sonrası geçmeyen öksürük olduğu belirtilerek, “Yıkım sırasında ortaya çıkan tozun yaratmış olduğu hava kirliliğinin, uzun vadede akciğer sağlığı açısından birçok soruna ve hastalığa neden olabileceği endişesi hakimdir” denildi.
Türk Toraks Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Bahriye Oya İtil, Türk Toraks Derneği Okul Başkanı ve Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Metin Akgün ve Örgütlenme-Üye İletişim Sorumlusu Uzman Dr. Fatih Tekin’den oluşan heyet, 6 Şubat depremlerinden etkilenen Adıyaman ve Malatya’daki sağlık kuruluşlarında incelemede bulundu. Deprem sonrası dönemde sağlık sisteminde devam eden aksaklıkları ve göğüs hastalıkları uzmanlarının yaşadığı sorunları tespit etmek amacıyla Adıyaman ve Malatya’da hastanelerde göğüs hastalıkları uzmanlarıyla görüşmeler yapan Türk Toraks Derneği heyeti, ziyaretle ilgili bir değerlendirme raporu yayınladı.
Raporda, hekimlerin çalışma, barınma ve yaşam koşullarında halen normalleşmenin tam olarak gerçekleşmediğine yer verildi. Deprem sonrası yapılan mecburi hizmet kuraları ile bölgeye birçok yeni uzman ataması gerçekleştirildiğinin bildirildiği raporda, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının tüm olumsuzluklara rağmen mesleklerini büyük bir fedakarlık içerisinde icra ettikleri dile getirildi.
Hastanelerin durumlarıyla da ilgili değerlendirmenin yer aldığı raporda, ” Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi, depremde ayakta kalan ve bu süreçte hasta yükünün çoğunu karşılayan bir konumda olmuştur. Hastanede 1 alerji uzmanı, 3 göğüs cerrahı ve 7 göğüs hastalıkları uzmanı görev yapmaktadır. Deprem sırasında bölgede ayakta kalan ve kesintisiz hizmet veren bir diğer hastane ise İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi’dir. Bu merkez, birçok hekim ve sağlık çalışanı için güvenli bir barınma yeri temin edilene kadar sağlık çalışanlarına ev sahipliği yapmıştır. Hastanede Alerji Anabilim Dalında 1, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalında 5 olmak üzere 6 öğretim üyesi ile 7 göğüs hastalıkları asistanı görev yapmaktadır. İlde bulunan ve deprem sonrası dönemde faal olan diğer bir hastane olan Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi binası depremden çok az etkilenmiştir. Hastanede 7 göğüs hastalıkları uzmanı görev yapmaktadır. İki ilde bulunan hastanelerin depremden etkilenmemesi, sağlık sisteminin ayakta kalmasını ve sağlık hizmetlerinin devam etmesine olanak sağlamıştır” denildi.
AKCİĞER SAĞLIĞINA DİKKAT
Dernek heyeti, raporunun son bölümünde bölgede yaşanan sağlık sorunlarına da dikkat çekti. Deprem sonrası dönemde bölgede görülen başlıca akciğer sağlığı sorunlarının astım ve KOAH alevlenmeleri ile pnömonilerde yaşanan artış ve toza maruziyet sonrası geçmeyen öksürük olduğu belirtilen raporda, “Hava kirliliğindeki artış ile moloz yığınlarının kaldırılması ve hasarlı binaların yıkımı sonrası ortaya çıkan tozdan dolayı astım ve KOAH alevlenmeleri ile pnömonilerde yaşanan artış ve toza maruziyet sonrası geçmeyen öksürük olarak sıralanabilir. Şehirde yaşam normale dönmeye başlamış olmasına rağmen, halen yıkımı süren ve yıkım bekleyen binaların ve bir yandan da yapımı devam eden yeni konutların olduğu görülmüştür. Yeni olmasına rağmen ağır hasar gören binalarla hasar görmemiş binaları yan yana görmek mümkündür. Yıkım sırasında ortaya çıkan tozun yaratmış olduğu hava kirliliğinin, uzun vadede akciğer sağlığı açısından birçok soruna ve hastalığa neden olabileceği endişesi hakimdir” ifadelerine yer verildi.
UZUN VADEDE SAĞLIK SORUNLARI ORTAYA ÇIKABİLİR
Türk Toraks Derneği Okul Başkanı ve Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Metin Akgün, ziyaret sırasında deprem bölgesinde çalışanların durumun değerlendirdiklerini söyledi. Çalışanların büyük bir özveriyle görev yaptıklarını ifade eden Akgün, hala konteynerde yaşayanlar olduğunu kaydetti. Kaldırılmayan enkazların, hasarlı binaların bölgede sağlık için önemli sıkıntılar olduğunu belirten Akgün, “Deprem enkazlarının sağlık sorunlarına yol açtığı birçok kez dile getirildi ama hatırlatmakta fayda var. Toz toprak ve içerisindeki maddeler akciğer rahatsızlığı olanların şikayetlerinin artmasına sebep olabiliyor. Özellikle uzun vadede binalar içindeki asbest, silika nedeniyle uzun vadede birtakım sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Özellikle enkaz kaldırmada çalışan işçiler başta olmak üzere çevrede bulunan bu toza maruziyetinin azaltılması gerekiyor” diye konuştu.