İstanbul’da Sancaktepe Merve Mahallesi Atatürk Caddesi üzerinde bulunan Nurettin Bilge, gittiği sokakta yürüyen eşi ve iki çocuk annesi Şehirban Bilge’yi vurarak olay yerinden kaçtı.
Bacağından yaralanan kadın ambulansla hastaneye kaldırılırken, polis firar eden zanlıyı yakalamak için çalışma başlattı.
Eşinden şiddet gördüğü gerekçesiyle 7 ay önce Diyarbakır’dan İstanbul’a gelen Şehriban Bilge ve onu boşanma aşamasındaki eşi takibe aldı.
Uzaklaştırma kararına rağmen Nurettin Bilge’nin silahlı saldırısına uğrayarak yaralanan Şehriban Bilge, tedavi gördüğü hastanede yaşadıklarını anlattı.
“Kaç kez şikayet ettim”
Şehriban Bilge, evlendiğim ilk günden itibaren eşinin yıllarca hapis hayatı yaşadığını söyledi. “Sürekli şiddet gösterdi, sırtımdan bıçakladı ve bu haliyle akşama kadar beni eve kilitledi. Telefonu kullanmama izin vermedi. Sabah kilitleyip akşam açardı. son olayda beni boğuyordu zar zor kurtuldum karakola gittim karakoldan sonra aileme sığındım “güvenliğim yok. Her gün bıçakla saldırıyordu. Birçok kez şikayet ettim. Defalarca savcılığa gittim ve uzaklaştırma kararı çıktı.”dedi.
“15 yaşımdan bu yana hayatımı mahvetti”
Kendisini yaralayan kocasının bir an önce yakalanmasını isteyen 27 yaşındaki kadın, şunları söyledi:
“Adresimi sakladım, telefonumu sakladım. İstanbul’da kardeşimin yanına geldim. Servis beklerken birden sokakta belirdi. Silahını çıkarıp defalarca ateş etti. Çocuklarıma kavuşacağım. Lütfen sesimi duyun. Çok korkuyorum, ölmek istemiyorum. Sınırlanmayacak, yine öldürmeye geleceğini biliyorum. 15 yaşımdan bu zamana kadar hayatımı mahvetti. Yakalanıp hak ettiği şekilde cezalandırılmasını istiyorum.” Şehirban Bilge’nin avukatı Bilge Türköz, “Kocasının şiddeti nedeniyle Diyarbakır’dan kaçarak gözaltına alındı. Adresi ve kimliği gizlenmişti. Ancak bir süre sonra adresi kocası tarafından bulundu. Bunun üzerine işini değiştirdik ve Şehirban’ı askıya alma kararı aldık. Ayrıca askıya alma emrini de ihlal etti. Nurettin Bilge müvekkilimi bulmuş ve tabiri caizse onu vurmuştur. Bu kasten yaralama olmamalıydı çünkü müvekkilim hayattaydı, cinayete teşebbüstü. Sherban da bugün hayatta olmayabilir. Bu nedenle devletin Şehirban’ı ve Şehirban gibi onlarca kadını koruması ve bunu cinayete teşebbüs olarak görmesi. Sanık cezalandırılmalıdır.”
